KIZMAK YOK

  1. TANRI BABA ŞİİRİ

“Tanrı Baha bir sabah uyanınca / Biz insanları düşündü nasılsa / Gitti pencereye. “Kim bilir?” dedi. / Belki o gezegen yok oldu, gitti / Ama baktı, uzakla, çok uzakta / Bir köşecikte, fırfır dönüyor dünya…

 

Şeytan canımı alsın dedi Tanrı, / Alsın vallahi çocuklar / Bir şey anlıyorsam, / Bu dünyalıların tutumlarından.

Ey. benim minnacık yaratıklarım / Ak ve kara, donuk ve yanıklarım dedi Tanrı, en babacan haliyle. /

Sözde ben yönetiyormuşum sizi / Oysa görüyorsunuz. / Allah’a çok şükür, / Benim de sürüyle bakanlarım var.

 

Şeytan canımı alsın dedi Tanrı, / Alsın vallahi. / Bu bakanları ikişer üçer / Atmazsam kapı dışarı.

Boşuna mı şarap verdim, kızlar verdim size / Güzel güzel yaşayasınız diye, / Nasıl olur da siz bana ‘Orduların Tanrısı’ dersiniz! / Ne yüzle adımı alıp dilinize. Top atarsınız birbirinize..’

 

‘Şeytan canımı alsın’ dedi Tanrı / Alsın vallahi çocuklar / Bir tek orduya kumanda ettiysem bu güne dek / Şu süslü püslü zibidilerin / İşi ne yaldızlı tahtlar üstünde? / Nedir o kasılmaları, böbürlenmeleri? / Beslediğiniz bu karınca beyleri. Sözde benden kutsal haklar almışlar/ Benim inayetimle kral olmuşlar.

 

‘Şeytan canımı alsın’ dedi Tanrı / Alsın vallahi çocuklar / Sizleri böyle kötü yönetenler, / Geldiyse benden.

Bir de o kara bücürler var. / Benden geçinen / Burnum illallah dedi tütsülerinden / Yaşamayı oruca çevirmiş bu softalar / Benim adıma lanet yağdırmaktalar, / Verdikleri parlak vaazlara gelinceeee, / Onlar benim için Arapça, İbranice. / ’Şeytan canımı alsın dedi Tanrı / Alsın vallahi / Bir şey anlıyorsam bu heriflerin anlattıklarından..1

‘Artık bana karışmayın çocuklar, / Sevişin, güle güle oynayarak yaşayın, / Sizi yakar makarım diye de korkmayın, / Kralına da, yobazına da basın kalayı!’ /

Ama keselim artık. Allahaısmarladık / jurnalciler duyarsa yandık.

‘Şeytan canımı alsın’ dedi Tanrı / Alsın vallahi çocuklar / Bu yüzsüz herifleri/Sokarsam kapıdan içeri, / Kapıdan içeri, kapıdan içeri…”

***

Bu şiirin yazarı Fransız taşlama yazarı Pierre Jean Beranger, 1770- 1857 yılları arasında yaşamış. Şiir de bu tarihler arasında yazılmış besbelli. Şiirde Fransız kralı, bakanları ve Hıristiyan din adamları yerilmekle, eleştirilmekte, taşlanmaktadır.

Şair kendi döneminin siyasal ve dinsel uygulamalarını taşlayarak eleştirmektedir. Şiirde: insanların Tanrı adına davrandıkları savı ile ilgili olarak ince bir alay vardır.

Şimdilerde bu şiiri Rahmi Saltuk, düzenlenen gecelerde, konserlerde, sazı ile dile getiriyormuş. Kendisinden önce de büyük saz ustası Ruhi Su söylermiş.

Rahmi Saltuk geçen yıl Marmaris’te bir konserde bu şiiri söylediği için hakkında soruşturma açılmış. Muğla Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda Rahmi Saltuk da, şiir de beraat elmiş. Sözde bu şiirle hükümetin manevi şahsiyeti tahkir ve tezyif ediliyormuş. Günümüzden iki yüz yıl önce yazılmış olan şiirle günümüz bakanlarının, hükümetinin ilgisi ne? Böyle bir şeyin altında bir suç. bir hakaret, bir aşağılama aranırsa bu memlekette, ne sanat gelişir, ne düşünce… Bu nedenledir ki bizde özgür düşünceye, zeka parıltılarını yansıtan taşlamalara pek alışılmamış. Ama buna karşın yine de taşlama şairlerimiz vardır, insanları, insana yakışmayacak tutum, davranış ve yargıları ile pek de güzel alaya almaktadır.

Her alaycı düşüncede, her taşlama şiirinde bir gerçek payı vardır.

Kızılacağına bunların gerisindeki gerçekler araştırılmalıdır…

Höt hötçülükle bir yere varılmaz ki…

Çağdaş uygarlığa ulaşılamaz ki…

Özgür Gaziantep, 1 Eylül 1986

84-KİM ŞEHİT