TARİH VE TOPLUM

Tarih ve Toplum

Date: Fri, 8 Feb 2008 14:18:02 -0800
Subject: [toplumvetarih] Kuran’ın yazıya geçirilme süreci,Orijinalliği…
From: ToplumVeTarih@gmail.com
To: toplumvetarih@googlegroups.com

Merhaba..
Listemizin bir üyesi, kendisine ulaşan aşağıdaki bir ileti temelinde, “Kuranın değişmemişliği”, “Allah kelamı olduğu” noktalarının da tartışılması arzusunu belirtti. Kısaca ve acele olarak, şunları eklemek isterim.. Sonra devam etmek üzere…
Bu tür noktaları, ben genel olarak tartışma dışında tutuyorum. Tevrat’ın, İncillerin, Kuran’ın “Tanrı sözleri” olduğunu düşündüğüm için değil.. Fakat “Musa var mıydı, Yok muydu”, “İsa’nın karısı”, kardeşleri falan var mıydı, yok muydu; Kuranı Allah mı Muhammed’in kalbine doğdurdu, yoksa Cebrail tanrı ile Muhammed arasında mekik dokuyup kulağına mı fısıldadı gibi tartışmalar, dinlerin gelişim sürecinin temel yanların incelenmesinde, çok da fazla önem taşımazlar. Sonuç itibariyle Eski Ahit, İnciller, Kuran, bir şekilde oluşturulmuş ve topluluklar bunları inanç ve uygulama kılavuzları olarak kullanmışlardır; şimdi de kullanıyorlar.
Dikkatli her Kuran okuyucusu, ortada olağanüstü bir yaratıcı bulunmadığını anlayacaktır. Bizzat Kuran’da, çevresindeki halkın, “mecnun aşık”, “şair”, “Acem dostunun öğrettiklerini tekrarlayan” anlamlarında eleştiriler geldiğini anlatır zaten..
((“Yoo”, diyorlar, “[Muhammed’in bu söyledikleri] karmakarışık rüyalardan ibaret!”
“Yok yok, bütün bunları kendisi uyduruyor!”
“- Hayır, o sadece bir şairdir!” “Peki, madem öyle, önceki [peygamberlerin mucizelerle] gönderildiği gibi o da bize bir mucize getirse ya!” ))
Onlar, “Hayır, bunlar karma karışık yalancı düşlerdir. Hayır, onu kendisi uydurdu, hayır, o bir şairdir. Eğer böyle değilse önceki peygamberlerin (mucizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mucize getirsin” dediler. ))
((“Biz, deli bir şair için ilahlarımızı mı terk edeceğiz?” diyorlardı. ))
((Saffat, Enbiya)
Allah da onlara, elinden daha fazlası gelmediği için, bir bedduayla yanıt veriyordu:
“Cehalet içinde gaflete dalmış olan (ve “Muhammed şairdir, delidir” diyen) yalancılar kahrolsun! –Zariyat Suresi (11)—
Musa, İsa ve Muhammed, özel dinsel bir hazırlık dönemi geçirmiş kişilerdi ve Peygamberlikleri ana karnındayken biliniyor olmalıydı. Böyleleri de aslında kendi dönemlerinde hiç de az olmamalıydı. Bizzat Kuran ve Muhammed, bir sürü sahte peygamberden bahseder. Gelgelelim,
Peygamberlerin şansı yaver gitmemiştir.
Kuran’ın “düzenlendiği”nden hiç kimsenin şüphesi yok, en koyu İslamcıların bile.. Bu arada “harf”i bile değişmiş olmasa bile, yine de bir düzenleme vardı. 20 yıllık bir birikime rağmen, Kuran’da hala namaz vakitleri,namaz şekli bile sarih değildir.
“Beş vakit namaz kılacaksınız” gibi, şimdi artık ilk okul öğrencilerine öğretilmiş bu kuralı Tanrı Kuran’ aktarmamıştı..Muğlak, laflarla geçiştirmişti.. Burada tartışmayı, “Kurandan kaynak gösterin!” noktasına çekmek, eğer kaynak gösterilirse 5 vakit namazı kılmaya hazır olmak gibi bir satıha gitmeye yol açar..
Bunu ancak, “5 vakit”in ne anlama geldiğini;neden 5 ayrı vakitte farklı makamlarla ezan okunduğunu; Ezan sözcüğünün Hitit kayıtlarında
“Bayram” anlamına geldiğini ; Akad ritüellerinde, her farklı “vakit”te farklı tanrılara farklı sunular hazırlamak gerektiğinin yazılı olduğunu vb. ortaya koyarak anlayabilir ve anlatabiliriz.
Oruç tutma tarzının da, Muhammed döneminde değiştirilmiş olduğunu Kuran^’a bağlı olarak ele almıştık. O dönemde, oruç dönemi boyunca yemek yasağının yanısıra cinsel ilişki yasağı da vardı; geceleri de.. Muhammed, duruma bakmış, sızlanmaları hesaba almış, ve geceleri cinsel ilişki yasağını kaldırmıştı.. Şimdi bazı şaklabanlar, karısıyla cinsel ilişki kurma yoluyla orucunu bozabileceğini söylerken, bu tür noktalardan hareket ediyorlar.
Muhammed’in “birleştirici” olma gibi bir rolü vardı, İslam’ın o sırada fırtına hızıyla gelişmesi de parçalanmışlığın ortadan kaldırılması doğal talebine bağlıydı.
Bu nedenle, o, katı Namaz kuralları koyamazdı da zaten, çünkü şimdi bile, İslam-i mezheplerin hepsinin namaz kılma, abdest alma biçimleri ve
kuralları farklıdır. Demek ki, bunları birleştirmek için geniş davranmalı ve işi zamana yaymalıydı..
Örtünme konusu da böyle..
Fakat bunlar gerçekten “ikincil” önemde konulardır.
Din kitapları, kurullar üzerinden toparlanıp oluşturulmuştur ve bu son derece normaldir; çünkü zaten onu kalbe doğuran, kulağa üfleyen bir üstün yaratık yoktu; onlar toplulukların binlerce yıllık davranış çizgilerinin süzülüp gelmiş kalıntılarıydı.
Şunu da vurgulamak gerekir ki, Ne İncil, Ne de Kuran, basit bir şekilde Tevrat kopyaları değildir. Onlar açıkça Tevrat’a karşı çıkmasalar bile, farklı ön geleneklere dayalı farklı toplulukların İnanç sistemlerinin anlatımlarıdır.
“Orijinal Kuran” var mı, yok mu tartışması, Turan Dursun’la yaygınlaştırılmıştır. Belki, böyle bir çıkış, İslam-i eğitimli kitle arasında hiç olmaza, kendi mantık dizgeleri içinde soru sormalara yol açmış olması yönüyle olumlu olmuş olabilir. Fakat, yine de tartışmaların bu noktalarda düğümlenmesinden ben kaçınma yanlısıyım..
Bununla birlikte, somut olarak Kuran’ın nasıl düzenlenmiş olduğu hakkında bilgi edinmemiz yararlı olacaktır. Bu noktalar, Hem T.Dursun tarafından ayrıntılı olarak aktarılmıştı; hem de bizzat İslam-i kaynaklar, Ebubekirden Osman’a kadar geçen süre içinde, bu işlemin nasıl yürüdüğünü anlatırlar…
+
[Kuran-ı Kerim Hz. Muhammed tarafından Kureyş diliyle tek tek ayetler halinde yazdırılmıştır ve her bir ayet bir kişi tarafından ezberletilmiştir. Yıllar sonra bu ezberciler öldükçe ve yanlış yorumlarla karşılaştıkça Hz. Ebubekir bu ayetleri toplatarak bir kitap haline getirtmiştir. Daha iyi anlaşılabilmesi için de noktalama işaretleri olmayan Kureyş dilinden vazgeçilip Arapça yazdırılmıştır. İşin ilginç olanı bundan sonrasıdır. Çünkü Hz. Osman ölen kişilerin hepsinden bu ayetlerin toplanamadığını öğrenmiş ve bu arada da aralara sahte ayetler karıştığını fark etmiştir. Uzun süren çalışmalardan sonra Kuran-ı Kerim yeniden yazılmıştır. Bu yeni kitabın Hz. Ebubekir’inkinden farklı olmadığı söylense de eskisinin yakılması bu iddiayı yalanlamaktadır.
Hz. Osman yeni kitabı 5 nüsha olarak yazdırmışsa da şu anda elimizdeki Kuran-ı Kerimin kim tarafından, ne zaman ve nasıl yazıldığına dair hiçbir belge yoktur.
Çünkü ne hikmetse, Hz. Osman’ın yazdırmış olduğu tüm nüshalar ortadan kaldırılmıştır. Kuran-ı Kerimi anlayarak okumaya çalıştığınızda, içerisindeki tutarsızlıkları, yanlışlıkları ve karışıklıkları çok rahat fark edebilirsiniz.] XX
TOPLUM VE TARİH
Eski Toplumda Dualizmin Kaynaklari
10.9.2006
———- Forwarded message ———-
From: Safa KACMAZ <safakacmaz@yahoo.com>
Date: Sep 11, 2006 11:27 AM
Subject: Toplum ,Tarih ve Dinlerin Kökeni Uzerine Çalismalar

Toplum ,Tarih ve Dinlerin Kökeni Uzerine Çalismalar

http://www.blogcu.com/toplumvetarih/

• Kutsal ‘yaratılış’ta ‘kara’ yer, ‘mavi’ gök…
• Tevrat’ta Sümer İzleri…
• ‘Yaratılış’ın Sümer Kaynakları…
• ‘Kurban’ın Kökeni…
• ‘İlk Ürün’ Örnekleri…
• Erkek ve Kadın Sofrası Farkı…
Eski Toplumda Dualizmin Kaynaklari
Isa’nin kutsal kitabini okudugumuzda,onun dilinde garip duran bir ‘dunya’ kavrami oldugunu goruruz. “Goklere çekilecegi” gunu,saati çok onceden bilen ve buna gore de hazirlanan Isa,havarilerine soyle der ornegin:
“Dünyadan olsaydınız, dünya kendisine ait olanı severdi.
Ne var ki,dünyanın değilsiniz; ben sizi dünyadan seçtim.
Bunun için dünya sizden nefret ediyor.”(Yuhanna 15:18/19)
Ilahiyatçilarimiz,imanlilar,filozoflar,nasil olur da bu sozleri didik didik edip buyuk anlamlar çikarmazlar! Eskiden beri bilgeligin olçutu, herhangi bir olguda var olmayani ortaya çikarabilmek olarak ele alinmistir zaten.Boylece sonu gelmez yorumlari okumakla da bas edemeyiz…
Fakat eski toplumu tanidikça ‘goklerden gelen tanrisal ses’in, ‘yer’dekilerden sizlanisinin, o derin yorumlari hakli çikarmayan eski bir gerçekligin dile getirilisi olarak dogallasmaya basladigini goruyoruz. Isa burada,dogrudan dogruya ‘gokler’ adina konusurken, ‘dunya’yi tam olarak ‘gok’un karsisinda,alternatifi,hatta dusmani olarak ifade ederken,eski toplumun yapisi bakimindan hiç de olaganustu bir sey soylemis olmuyordu aslinda.Cunku onun sozleri,dayandigi eski dini kaynaklar bakimindan,bizim simdi anladigimiz anlamdaki bir ‘dunya’ya ve genel bir gokyuzu’ne iliskin degildi. Isa’ya bu tur sozleri soyleten ve sonra yaziya geçiren dini kastlarin gerisinde,bu konusma kulturuyle yetismis bir toplum vardi ve onlar ,eski donem atalarinin ‘gok’ ve ‘yer’ kavramlarinin, iki ayri toplulugun ve onlarin ayristirilmasinin tanimlari olarak kullanildigini bilmiyorlardi. O sirada ‘Yer’ toplulugunda ‘kara-baslilar’, ‘Gok’ toplulugun ‘ak’ kursusunde ise,giderek ates/gunes kultunun simgeleri olacak olan kirmizi/sari/mavi renklerin temsilcisi,Nippur’un Anu’su ve onun bir baska ifade edilisi olarak tanidigimiz Ahura Mazda’si bulunuyordu.
‘Yer’in ‘Gok’le olan bu tur iliskisinden oturu,Sumer Isudrus’u,Babil Hasisustra’si, Zarathuştra, kutsal varliga ne zaman hitap etse,onu:
‘Ey Ahura Mazda, Maddi Dünyanın Yaratıcısı’ olarak tanimlaniyordu.
‘Yaratilis’ ilahilerini inceledikçe,’yer’ ve ‘gok’e ad verilmesini,birbirinden ayristirilmasini,’Gok’un ‘yer’e/’karabaslilara’ kiral olarak temsilcisi Alelium/Alilum’u atamis oldugunu,dogal olarak onun ‘atesten yaratilmis seytan’ tanimina denk geldigini,Hititlerin tapinaklarindan goge yukselen ‘Aleluya’ haykirislarinin,hiristiyan kilisesinde ‘ogul’a ve islam içinde alevi bektasiligin ‘Ya Ali!’sine donustugunu gorecegiz.Aleviligi,Muhammed Ali’sine baglayarak açiklamak mumkun degildir. Toplumlarin dini çizgilerinin anayollarinda kaybolmak olanaksizdir.Eski toplumun iliski kurallari,kaçinilmaz olarak bozulmus takipçileri arasinda yer almaya devam eder.
Eski ilahilerde,tarih anlatim biçimleri olarak tabletlerde,eski toplumun baslangiçtaki çekirdek ayrisimindan yola çikildigi için,iste sadece bu nedenle , ‘gok’, ve ‘maddi dunya’ ayrimi yapilir ve taraflar da kendi konusma kavram ve uslubunu buna gore duzenlerler.Bu nedenle Isa daima goklerdeki babasi namina konusur ve goklerdeki babasinin yeryuzunde egemenliginin gelecegi zamandan bahseder,iste bu nedenle varligini ‘yeryuzunde’ birakmak yerine ‘goklerdeki babasinin yanina’ tasir.
Dini inançlarin gelisme,bozulma ve tek tanricilik yonunde ilerlenmesi,dolayisiyla hem ‘gok’luleri,hem ‘yeryuzundeki’leri toparlayacak sekilde içerik genisletmek zorunda kalisina bagli olarak ,kavramlarda da bir genisleme olsa da,bu temel ayrim,butun Semavi dinlerin yapisinda var olmaya devam eder.
Artik gormus bulunuyoruz ki,bu ayrim,tam olarak,erken donemlerde, ‘karabas’ ‘Sumer’liler ile,’Semavi’ Sami(ve Farsi) topluluklarin ayrimini ifade ediyordu.
Bu ayrim, ittifak surecine bagli olarak kimi ozelliklerini yitirse de,’iki alem’,’insan ve melek topluluklari’,’in ve cin toplulugu’,’seytan ve adem’ ikiligi halinde ,ve fakat sadece ‘sozcuk’ duzeyinde degil,tapinma tarzlari,kutsal gunler,kutsal ve kutsal olmayan davranislar vb. olarak yasamin en kuçuk ayrintisina degin,’sag’ ve ‘sol’ olarak bile,surer gider.Cennet ve Cehennem de, bu ikiligin bir baska yansimasidir.Gokyuzu’nun ‘cennet’i de,tipki ‘yeralti’nin ‘cehennemi’ gibi , bu dunyanin topraklarinda,Mezopotamya alani içinde olmaliydi.Bunlarin çok somut olarak hangi toprak ve kulturler arasinda bulundugunu,Kenan Topraklarinin nerede oldugunu,Sinnar ile Sumer arasindaki kavramsal ve içeriksel ilsikileri,Cennet’in cinlerle,cehennemin karabaslilarla olan iliskileri vb.vb.Avesta’yi,Eski Ahit’i,Enuma Elis ve oteki eski ilahileri inceleme içinde adim adim,cografi anlamiyla da, ortaya çikarabilecegimizi umuyorum.
Gelgelelim,eski toplum,tarihini bize tek agizdan anlatma olanagina henuz kavusamamisti.Orada sozu,bir Seytan tarafi alir,bir de Adem tarafi.Adem için karsisindaki ne kadar Seytan ise,Seytan için Adem de o kadar Seytan ve canavardir. Zorunlu olarak iki tarafa ait toplum birimler arasi ittifak gelistikçe,Seytan insanlasir,insan seytanlasir ve bu ornegin kavramlarda hem olumlu anlamda ( génie) ve hemde olumsuz anlamda (gé(a)nant) kullanim degeri kazanir.Ayni ifade kokunun farkli içerik degerlerinin incelenmesinde, dillerin ve kavramlarin gelisiminde ,bazan su veya bu yanin toplumda egemen olmasi ile bir anlam turu agirlik kazanmis ve otekine galebe çalmis olsa bile, bu nokta son derece onemli gorunuyor.Bunu daha sonra,varligini erken Sumer/Sami doneminden beri tanidigimiz ‘Ekalliyet'(E-Gal-lu) deyimini ozel olarak incelerken ele alacagiz.
Eski toplumun ‘yer/gok’ ayrimi,eski Yunan anlatiminda,ki bu anlatim ana çizgileri bakimindan kesin olarak Sumer/Sami kaynaklara dayanir,’insanlar’ ve ‘tanrilar’ ayrimi biçimini almisti.Onlarda da bu iki dunyanin birbirine geçismesi mumkundu,hatta zorunlu idi.Tanrilarin olmadigi bir insan toplumu olmayacagi gibi,insanlarin olmadigi bir tanrilar toplulugu da yoktur.En azindan bu,Eski Ahit’in ‘tanrisal varliklar insanoglu kizlariyla evlendiler’ diye anlattigi andan itibaren bu boyledir.Bu yuzden de Tanrilarin insanlardan ogul ve kizlari olacak;Hititlerde insan kiral oldugunde tanrilasacakti.Uruk kirali Gilgamis,soy kutuk duzenine gore,bu nedenle,rahatlikla,3/2’i tanri olan insan olabilirdi.Baba tarafindan Tanrisal olabilecegi gibi,bir Tanriça anaya sahip olmasi da mumkundu.Tapinak bir Baba tanriya ait ise,o tapinaga bagli olarak dogum yapan kadini,Baba tanrinin hamile birakmasi kadar dogal ne olabilir? Istar tapinagina ait,bu nedenle adi Istartu olan bir kutsal fahiseden dogan Insanoglunun anasinin tanriça Istar olmasi kadar dogal ne olabilir? Boylece ,tanri Kutsal Meryem’i hamile birakabilir ve dogurdugu ogul, kanli canli bir Nasirali oldugu halde, tanrilasabilirdi.Eski toplumda,dogrudan dogruya tanri ve tanriçadan dogmus olanlar olabilecegi gibi,iç evliligin yasaklanmasindan sonra,Tanriçalar ‘insanoglu’ erkekleriyle,insanoglu kizlari tanrilarla koyun koyuna yatabilir ve son derece ‘normal’, ‘insan’ çocuklari olabilecegi gibi,biraz ‘insan’,biraz ‘canavar’,hatta dogrudan dogruya insanoglu kizindan dogmus ‘canavar’ veya ‘tanri/sal’ da olabilirlerdi.Butun bunlar yasanilan çagin kavrayis degerlerine ve anlaticinin hangi topluluk yaninda durduguna bagli idi.Ittifaki gelismesi sureci içinde,engerek yilani veya guvercin, birden guzeller guzeli bir dilbere;bir canavar iken ‘bakmaya kiyilmaz’ yigide donusmek anlatimlari bu geçis donemine ait olarak bizlere ulasir.
Isa,’dunya’dan,kendisine uzak bir yapi olarak bahsederken,varolus konumunu, ‘Gok’un,’yer’deki temsilcisi olmasina dayandirmasindandi.Gok ‘un Yer’de,Yer’in Gok’te,yani Sumer adi verilen topluluk içinde Sami topluluk temsilcilerinin ve Sami topluluk tapinaklarinda Sumer adi verilenlerin temsilcilerinin bulunmasi biçimindeki,aslinda son derece basit orgutlenme tarzi,eski dini yapinin temel ozelligini ve simdiki kutsal dinlerimizin de ikili,dualist yapisinin orgutsel mekanizmasinin baslangiçtaki temelerini açiklar.
Eski toplum,otekinden ayri olarak ve ayri kalmaya devam ederek birlik olusturabilme kuralini uygularken,zorunlu olarak bu ayriliklarin muhafazasi için elinden geleni de yapmaya çalismisti.Cunku eski atalarimiz,bu birligin sonraki nesiller bakimindan devam edebilmesini,ayrilik çizgisinin devam edebilmesi kuralina oturtmuslardi.Yayinladigimiz Eski Ahit ve Avesta bolumleri dikkatle okundugunda,oralarda zitliklarin ne kadar onemsendigi gorulecektir.Ornegin Musa toplumu için,tanriya sunakta yag yakmak kadar;Isaci oncellerin olulerini ateste yakmasi kadar kutsal bir uygulama olamazdi ama,bunlarin karsiliginda duran topluluga yonelen Avesta’da,’yag yakmak’,’oluyu yakmak’ kadar buyuk gunah olamazdi.Birinde oluye dokunmak gunah ise,otekinde tersi olmali,olu kucaklanmali,el gogsune bastirilmali,basi sikica kavranmaliydi.Bir topluluk tanrisina yuksek sesle seslenecekse, goz yasi dokecekse,oteki kesinlikle mirildanarak tanrisina seslenmeli,gozyasini içine gommeliydi!Bu gerçekten boyledir.Kurbanin gece veya gunduz sunumu da boyle bir ayrima dayanir.Hattusili vasiyetinde,halefinin kendi olusunu tutmasini,elini gogsune bastirmasini ve topraga oylece gommesini talep ediyordu.Fakat Avesta’da oluye dokunmak,oluyu topraga gommek veya yakmak kadar buyuk gunah olamayacagi vaazedilir.Ozellikle cografi yakinlik içinde bulunan topluluklarin,A’dan Z’ye kadar birbirine zit olan kurallara bagli bulunuyor olmalari olgusunu ‘toprak’ derdine baglayan toplum bilimcilerin,siyasal bilimcilerin ne olçude derin bilgilere sahip oldugu goruluyor… Eski toplumun bu zitlastirma eylemi ve kurallari o kadar oyledir ki,bir topluluk için sesli seli aglamak kurali getirilirken,otekine sessizce mirildanma yukumu getirilmistir.Bunlar bize simdi çok garip gelebilir.Musevilikte mirmir duasi vardir,yerlerinde salinirlar.Fakat Turuva onlerinde Asil’in kardesligi oldurulunce,olu tarafindaki butun erkekler, butun bir gun boyunca,sesli sesli aglamislar,kara topraga tuzlu goz yaslarini dokmuslerdi, dokmeliydiler.Ilyada,Odysseia gibi eserler bu agitlar sirasinda,adim adim ozanlarca olusturuluyordu.Bu nedenle de agitçilik gelenegi,feryad-figan gelenegi,ve buna bagli olan ornegin ‘yanik’ sesli uzun hava ve agitçilik , Musevilik içinde degil,ancak,’sesli sesli aglamak’ kuralina bagli olarak yetismis bir toplum(lar) içinde yeserebilirdi.

Avesta’da bir adam için verilecek ‘ceza’ soyle tanimlanmisti :
“O, yolunun üstünde bir adama rastlayıncaya kadar koşacak, ona rastlayınca da yüksek sesle ağlayacaktir.”
“Yüksek sesle ağlamak cezasi” ..Boyle bir ceza simdiki topluma son derece garip gelecektir…Ama bunlari tanimadan,bir cenaze toreninde metanetli duran sahsin davranisi ile,kendini yerlere atanin davranisini karsilastirma ve degerlendirme olanagi bulamayiz.Daha dogrusu bu farkli davranis turlerini gerektigi dogrulukta açiklayamayiz. Aglama kultu olmayan topluluklarin davranisini ‘modern’lik olarak tanimlayan bilgelerimiz ,olaya tarihsel degil,gunumuzun su anki degerleriyle yaklasmis olurlar.Bu tur ‘derin’ olmayan yaklasimlara sahip uzmanlarimiz,ote yandan, Risalei Nur cemiyetinin gozyasi dokme terbiyesinin ‘derin’ açiklamasini da yapamazlar.Simdilik ABD’de mukim hoca efendinin,iki sozcuk soyler soylemez gozlerinden yaslar akitmasi,hiç de onun bireysel yapisinin ‘zayiflik’ gostergesi degildir. Bu bakimdan,eger simdi kimi yetkililer,hoca efendinin ‘sulugoz’ olmasini,onun zayif kisiligine bagliyorlar ve oyle degerlendiriyorlarsa,ki bu yonde açiklamalar yayinlanmistir,bu sadece eski kulturlerin yeterince bilinmemesinden ve nurculugun 5 bin yillik kult kaynaklarinin taninmiyor olmasindandir.Risalei Nurcu gelenek,ortaya çiktigi yore bakimindan da,kaynaklarini Avesta’da gordugumuz ‘gozyasi dokucu’ gelenege dayandigi için,Hoca efendide goz yasi tukenmemektedir.Bu eski topluma ait bir kulturdu.Tipki erkek adam aglamaz biçiminde var olan bir kultur gibi..Olum toren kultunu anlatirken bu noktalar uzerinde epeyce durmustum.
Aralarinda boylesine derin ayrilik çizgileri bulunan topluluklar arasindaki ittifak kaçinilmaz olarak sorunlu olacakti ve bunu,Eski Ahit’te bile,’ilk insan’in ilk ogullarinin birbirini oldurmesi olarak izleriz.Karsi toplumun kadinin dogurdugu evladin bu yandaki erkegin oglu haline gelisi sureci içinde,buyuk/kuçuk ogul ayrimini,ikiz kardeslik asamasini,’çarki felek’ duzenli rotasyonel yonetimini uzun uzadiya incelemistik.Bu donemin anlatimlarinda,karsimiza durmadan ‘ikiz dogan’lar çikiyor ise nedeni budur.Eski toplumun bu tur ozellikleri bilinmeden yapilacak yoresel incelemeler elbette genel bilgilere baglanamadigi olçude ‘garip’ olarak kalirlar.Ege yoresinde yapilan bir incelemede eski Yunan dunyasinda,bu motifin son derece yaygin kullanilmis oldugu saptanabilir.Arastirmacimiz da derhal,’ikizlik’ motifini Yunanlilara baglayacaktir,zorunlu olarak.Ama bu uygulama geneldir.Tapinak kapilarinin ‘sag’ ve ‘sol’unda bulunan totem hayvan/bitki figurleri,burçlarin ‘ikiz’leri,savasçi desenleri,isa’nin çarmihindaki arti(+) isareti,hazreti Ali’nin çift basli tek kilici,Alman topraklarina degin ulasmis çift basli tek kartal motifi,tarihte,merkezi iktidarin,’ikiz kardeslik’ rotasyonel yonetim doneminden “ikiz kardeslik” yetkesinin “tek ele” dogru geçis surecine ait farkli asama goruntuleridir.Eski Sparta ‘nin çift kirallik duzene ait topluluk kalintilarinin erkek erkege /baska toplumlarda kadin kadina/ elele tutusma uygulamasinin da gerisinde,tarihsel yuklukte sirali geçmis toplumsal orgutlenme tarzlari ve ona ait kurallar bulunur.Tarih perdesini araladikça, belki, S.Demirel’in,ziyaretçi basbakan veya cumhurbaskanlariyla el tutusma ‘el dili’nin kaynaklari da , daha iyi anlasilabilecektir..
Yakin tarihimize hem Atena ve hem de Dioniyos olarak geçen,benim dogum sehrim guzel ve sicak Adana sehrimizin de isim babasi olan Tammuz’un onculleri,Dumuzi’ler veya Enkidum’lara iliskin (Etana olarak) ‘suya bakip suretini gorme’ anlatimlari da , daha sonra ‘ayna’ motifi olarak kullanilir.Ayna,çift kardesligin,ikizligin tek ele geçirilmesinin,kendinde esdegerini gorme,olaganustu bir teknik harikasi olmustur.Eski toplumda ayna’nin bu denli yaygin kullaniminin en onemli bir sebebi bu idi.Ayna ve tarak haliyle de ‘evlenme talebi’ anlami kazanarak surup gitmistir.Gelin guvey tirasinin,saç/bas degistirme biçimine iliskin oldugunu saptadigimizda,ayna ve tarak’in da anlami belirginlesir.Onun eserine bakilirken ayni yazilari okuyup okumadigimizdan hep supheye dusecegimiz ‘Le dernier métaphysicien’ ,monsieur F.Nietzsche,Zerdust’te parlak ve fakat içi bos sozcuklerden bir adim oteye gidebilmis midir?
Buradan Kudus tapinaginin kapisinda rastladigimiz iki sutuna dogru ulasmaya çalisacagiz….
Safa Kaçmaz
TOPLUM VE TARİH __,_._,___ Formun Altı
TOPLUM VE TARİH YAZILARI
* Eski Toplumda Dualizmin Kaynaklari
* Kudüs Tapınağında ‘Deniz’in Anlamı
* Nizamülmülk (Parçalar)
* Eski Toplumda Yamyamlik ve Renklerin Onemi
* Islamda «kadin, esek ve köpek »in namazi bozmasi
* Dinler,Kutsal içki ve Hashasilik vb.
* Tufan’in Kutsal Âşûre’si
* Üç Kutsal Dinin Toplumsal Kökenleri-1
* Üç Kutsal Dinin Toplumsal Kökenleri-2
* Eski Toplumda Tapinaklarin Rolu..1
* Eski Toplumda Tapinaklarin Rolu..2
* Kudüs Tapinagi
* “Adem”in ‘su’,’toprak’,’çamur’ dan ‘Yaratilma’si Anlatimlari Uzerine
* Zerdüşler’in Kutsal Kitabı Avesta/onaçiklama
* Zerdüşler’in Kutsal Kitabı Avesta-1
* Zerdüşler’in Kutsal Kitabı Avesta-2
* Zerdüşler’in Kutsal Kitabı Avesta-3
* Zerdüşler’in Kutsal Kitabı Avesta-4
* Zerdüşler’in Kutsal Kitabı Avesta-5
* Zerdüşler’in Kutsal Kitabı Avesta-6
* Zerdüşler’in Kutsal Kitabı Avesta-7
* Zerdüşler’in Kutsal Kitabı Avesta-8
* Zerdüşler’in Kutsal Kitabı Avesta-9
* Zerdüşler’in Kutsal Kitabı Avesta-10
* Sumer-Babil ilahi parçalari (‘siirler’..)-1
* Sumer-Babil ilahi parçalari (‘siirler’..)-2
* Sumer-Babil ilahi parçalari (‘siirler’..)-3
* Sumer-Babil ilahi parçalari (‘siirler’..)-4
* Eski Toplumda Yamyamlik ve Kalintilari
* Moritanya’lilarda Kullanilan Organ Isimleri
* Araguaya Desenleri Ve Yildiz Ciziminde Tanri Anlami
* Eski Tabletlerde “Sinek” kavrami ve Islamda “Sinegin ‘idrâki’” Konusu.
* Kutsal Yazilarda ‘Kara’, ‘Kel’, ‘Kör’ Motifleri
* Tükürügün Kutsalligina Iliskin 2.not
* “Yalancilik kültürü” -Barbarlik ve Uygarlik!
* HATTUSiLi VASiYETi Uzerine
* HATTUSiLi VASiYETi Uzerine-Açiklama Notlari
* “ EY ISRAIL! SUS VE BENİ DİNLE! ”-1
* “ EY ISRAIL! SUS VE BENİ DİNLE! ”-2
* “ EY ISRAIL! SUS VE BENI DINLE! ”-3
* “Ey İsrail, sus ve Beni Dinle !” -4
* “Ey Israil, sus ve beni dinle!” (-5/Açiklayici Notlar)
* Eski Toplum-Tarih-Din [ÇALISMA NOTLARI
* Eski Toplum-Tarih-Din [ÇALISMA NOTLARI-2] * Eski Toplum-Tarih-Din [ÇALISMA NOTLARI-3] * Eski Toplum-Tarih-Din [ÇALISMA NOTLARI-4
* Eski Toplum-Tarih-Din [ÇALISMA NOTLARI-5
* Eski Toplum-Tarih-Din [ÇALISMA NOTLARI-6
* Eski Toplum-Tarih-Din [ÇALISMA NOTLARI-7
* Eski Toplum-Tarih-Din [ÇALISMA NOTLARI-8] * Kuran’in ‘okunma’ yontemleri
* OZGUR PANO-Duyuru..Yorum..
* Farkli Oldurme Biçimlerinde Eski Toplumun Degerleri
* BAŞLIK PARASINDA ‘DAYI HAKKI’-Kadının Erkeğin Önünde Yürümesi
* Farklı Yaratılış Anlatımlarında Sümer-Akkad Yazın Kaynaklarının Yeri
* KURAN’DA ‘ SAG’ VE ‘SOL’ KAVRAMLARI ILE TANRININ 99 TANIMI UZERINE
* “Tükürmek ile Dini inanç” Baglantisi
* FRİGYA UYGARLIĞI
* AKKAD DÖNEMİ
* TOTEM-HAYVAN BITKILER ILE YIYECEK-ICECEK ILISKISI
* Hammurabi Yasasi Ve Marduk-1
* Hammurabi Yasasi Ve Marduk-2
* “Insanustu Enlil” ve “insan Ninlil”
* Okura Açiklama
* Atinalı Timon ve barışın değeri
* İnsanbilim ve Marks
* Sumerce-Turkçe arasi iliski uzerine
* Gudea Yaziti
* ESKI YAZILI YASALAR
* URUKAGINA YASALARI
* UR-NAMMU YASALARI
* LIPIT-ISTAR YASALARI
* ESNUNNA YASALARI
* ORTA ASSUR YASALARI
* HAMMURABI KANUNLARI-1
* HAMMURABI KANUNLARI-2
* HAMMURABI KANUNLARI-3
* HAMMURABI KANUNLARI-4
* HAMMURABI KANUNLARI-5
* HAMMURABI KANUNLARI-6
* Öküz ve Esek’ten Petrol’e… Eski toplumdan… Günümüze…
* Uruk ‘Beyaz Saray’i…
* LATMOS-PIDASA ITTIFAK METNI UZERINE
* LATMOS-PIDASA (2)
* LATMOS-PIDASA..(3)
* Üç Kutsal Din Kitabının Sümer-Akkad Yazın Kaynakları-1
* Üç Kutsal Din Kitabının Sümer-Akkad Yazın Kaynakları-2
* Uç Kutsal Din Kitabinin Sumer-Akkad Yazin Kaynaklari-3
* Üç Kutsal Din Kitabının Sümer-Akkad Yazın Kaynakları-4
* Üç Kutsal Din Kitabının Sümer-Akkad Yazın Kaynakları-5
* Uç Kutsal Din Kitabinin Sumer-Akkad Yazin Kaynaklari-6
* Uç Kutsal Din Kitabinin Sumer-Akkad Yazin Kaynaklari-7
* Üç Kutsal Din Kitabının Sümer-Akkad Yazın Kaynakları-8
* Üç Kutsal Din Kitabının Sümer-Akkad Yazın Kaynakları-9
* Urnammu Yasası
* Kiral Ur-Nammu Yaziti
* Kiral Ur-Nammu Yaziti-2
* Kuzey Kaliforniya Yerlilerinde Müzik
* ENKI’NIN TASLANMASI VE SEYTAN TASLAMA
* LATMOS-PIDASA ITTIFAKI
* OLDURME BICIMLERI VE KURBAN TORENLERI
* FARKLI OLDURME BICIMLERININ KAYNAKLARI-1
* Farkli Oldurme Biçimlerinin Kaynaklari-2
* Farkli Oldurme Biçimlerinin Kaynaklari-3 (Cocuk Kurbani)
* Adem ile Havva
* Su ve Atesle Vaftizin Kaynaklari
* TANRI SU’LARI NEDEN YARATMADI?
* “Tanri kâinatı 6 günde yarattı”
* ESKI KAYITLARI ‘OKUMA’ YONTEMI
* YER VE GOK, KURAN’DA ADEM VE SEYTAN!
* KARSILIKLI EVLILIK VE INANNA-DUMUZI KAVRAMLARI
* KUTSAL KAVRAMLARIN ANLAMLARI
* Kutsal Evliligin Kaynaklari
* GUDEA MUHURU VE KUTSAL EVLİLİK TÖRENİ
* Kutsal Kadın Fahişeliği ve Kutsal Erkek Fahişeliği – 1
* ESKI AHIT’TE ‘KUTSAL ERKEK FAHISE’LIGI
* OKUR ICIN ACIKLAMA
* MALATYA MELUHHA MI?
* Dumuzi’den Adem’e Ilk Ogul
* SUMER (‘ILK’) OGUL’U [Dum(uzi)’den Adem’e] * YER ALTI MEZAR SARAYLARI VE ESKI MEZAR TURLERI
* KARDES’LER ARASI EVLILIK,ROTASYONEL YONETIM VE ESKI AHIT(1)
* ‘KARDES’LER ARASI EVLILIK,ROTASYONEL YONETIM VE ESKI AHIT(2)
* KARDES’LER ARASI EVLILIK,ROTASYONEL YONETIM VE ESKI AHIT(3)
* CIPLAK AYAKLA OLIMPIYAT KOSULARI
* Olimpiyat oyunları neden çiplakti ?
* İnanna’dan Havva Ana’ya…
* İnanna Tapınağı…
* Kurban ve İsa’nın vaftizi…
* ‘İlk oğul’ kurbanı ve Eski Ahit
* Hattuşa Kıralı “Kussara’lı Adam”
* Uruk Kıralı “Kiş”li adam.
* Kiş mezarlığında Uruk Kıralı
* Eski Ahit’te “kardeş karı-koca”lık…
* Eski Ahit’te “kısır”lık…
* “Karı-koca kardeşliği…”
* Hitit Kraliçesinin ‘Kardeş Kocası’
* Akrabalık kavramları…
* Kutsal rakamların kaynağı…
* Kutsal rakamlar ve ölüm olgusunun gizlenmesi…
* Eski toplumda konuşma yasağı ve selamlaşma…
* Deyimler ve Konuşma Kültürü…
* Konuşma Kültürü ve Uygarlık…
* Kutsal ‘yaratılış’ta ‘kara’ yer, ‘mavi’ gök…
* Tevrat’ta Sümer İzleri…
* ‘Yaratılış’ın Sümer Kaynakları…
* Sümer Tanrılarına Farklı Kurban Sunumu…
* ‘Kurban’ın Kökeni…
* ‘İlk Ürün’ Örnekleri…
* Kutsal ‘İlk Ürün…’
* Erkek ve Kadın Sofrası Farkı…
* Eski Toplumda Totem ve Yiyecek Ayrımı…
* Töre ve Tören Kaynakları…
* Eski Toplumda ‘Yakın Akraba’ Evlilik Yasağı…
* Sümer Kutsal Kadınları…
* Sümerlerde Süt Akrabalığı…
* Eski Toplumda Kız ve Erkek Çocukların Miras Paylaşım Düzeni (1)
* Eski Toplumda Kız ve Erkek Çocukların Miras Paylaşım Düzeni (2)
* Eski Toplumda Kız ve Erkek Çocukların Miras Paylaşım Düzeni (3)
* TÜRBAN VE ASUR YASALARI…
* KUTSAL TUFAN ANLATIMLARI-1
* TUFAN KAVRAMLARI
* TUFAN BULGULARI…
* TUFAN SONUÇLARI…
* Sümer Oluşumu ve Larsa Kıraliyet Listesi…
* Eski Toplumda Büyük-Küçük Oğul Paylaşımı…
* Turk Kulturunde Olum konusunda duzenlenen uluslararasi sempozyum
* KUTSAL RAKAMLAR VE öLüM OLGUSUNUN GIZLENMESI
* Sümer-Urukagina Yasası ve Ölüm Vergisi…
* Yas dönemi yasakları…
* Ölüm Kültü ve Toplumsal Sembolizm
* Tarih, Turuva ve mitoloji…
* Altı gün sürmüştü Tufan..!
* Gıravat ve uygar barbarlık!
* Sümer dil ve kültürü
* Sümer kültürünün değeri…
* Yağmalanan emanet!
* Eski Sümer savaşları ve Hakem kurumu…
* Enuma Eliş…’Yaratılış’ın Sümer anlatımı…
* Sümerlerin öğrettiği…
Bağlantılar

http://www.medyapirasa.com

http://www.sumerian.org/

http://etcsl.orinst.ox.ac.uk/index.html

http://www.ezida.com/cites.htm

http://www.geocities.com/esagil1/

http://www.etana.org/abzu/

http://www.ancienttexts.org/library/mesopotamian/

http://www.geocities.com/esagil1/litterature.htm

http://arethuse1.free.fr/dico-nom-commun.php

http://special.lib.umn.edu/rare/cuneiform/

http://toplumtarih.blogspot.com/

http://www.blogcu.com/safakacmaz/

http://safakacmaz.spaces.msn.com/

http://www.premiumwanadoo.com/cuneiform.languages/