KIZMAK YOK

107- ADNAN OKTAR’A AÇIK MEKTUP…

Sayın Adnan Oktar,

Genel Yayın Koordinatörü olduğunuz Rönesans adlı Derginizin Mayıs 1990 sayısını İslanbul’da iken Beşiktaş’ta bir büfeden aldım. Daha önce Rönesans adlı dergiye hiç rastlamamıştım. Aldım, baktım ki daha önce birkaç sayı basılmış. Sordum, kalmadığını söylediler. Demek ki basılır basılmaz kapışılıyor…

Çıkardığınız derginin adı çok güzel, Rönesans demek bildiğim kadarıyla “yeniden doğuş” demektir. Hıristiyanlar Rönesans sayesinde akılcı, bilimsel ve laik bir bakış açısı ile olaylara yorum getirme yolunu bundan dört yüz yıl kadar önce yakalamışlardır. Ama Derginizi incelediğimde “Yeniden Doğuş (Rönesans)” özelliğini görmedim. Tersine eskiye dönüş özleminin ağır bastığını gördüm.

Örneğin bilim adamlarının bulgularını çürütme çabanız ilk bakışta göze çarpıyor. Bunun yanında bazı bilimsel buluşların kaynağının da dinsel kitaplarda olduğunu ispatlamaya çalışıyorsunuz.

Beni en çok ilgilendiren de “Atatürk Dinsiz mi?” başlıklı yazınız. Bir kişinin dinli dinsiz olduğunun takdiri ne size ne de bana aittir. İmanla paranın kimde olduğunu yalnız Allah bilir. Eğer bir kişi dinsizse bunun hesabını verir… Bu konuda ahkâm kesmek aklı başında kişilere yakışmaz.

Hele Atatürk’ü şeriat yanlısı göstermek amacı ile yazınızın başlarında Atatürk’ün Bütün Dünya Müslümanlarına gönderdiği bir mesajı (!) yazmışsınız ki bunu size yakıştıramadım. Eğer basını yakından izlemiş olsaydınız Atatürk’ün dinî mesajının uydurma olduğunu öğrenmiş olurdunuz. Örneğin bu mesajın Atatürk tarafından dünya Müslümanlarına yayınlanıp yayınlanmadığının tespiti için Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesine dava açılmıştır. Mahkemenin gönderdiği yazılara Cumhurbaşkanlığı arşivinden, Dışişleri Bakanlığı’ndan, Atatürk Araştırma Merkezi’nden gelen resmi yazı ve belgelerde bu mesajın uydurma olduğu açıklanmıştır.

Buna karşın sizin Atatürk’ün bu mesajı gönderdiğini kabul ederek derginizde yayınlamanıza bir anlam veremiyorum. Ne Allah’ın, ne de Peygamberinin Atatürk’ün dini mesajına ihtiyacı yoktur. Tersine Atatürk’ün de şeriatçıların sevgisine ve şefkatine ihtiyacı yoktur. Eğer bu konuda yanılıyorsam, yani Atatürk tarafından bu mesajın falan yerde, falan kişilerin huzurunda yayınlandığını ispatlayabilecekseniz bana bildiriniz. Öğrenmekle size müteşekkir kalacağım.

Sizin gibi savları olan, arkasında genç öğrencileri bulunan bir kişinin sahih kaynaklara dayanmadan alıntı yapmasını bilimsellikle bağdaştıramıyorum. Eğer bir Rönesans yoluna gerçekten gitmek istiyorsanız bilimsel dünya görüşlerine sarılınız. Zira kurtuluş ve kalkınma akıl, bilim, laiklik yolundadır, şeriat yolunda değil…

Yanıtınızı bekliyorum.

Gaziantep’te Bugün, Mayıs 1990

108-ACABA