LAİKLİK 35

35 ATATÜRK DEVRİMLERİNİN KÖKENLERİ…

Her toplumsal dönüşümün bir kökü vardır. Hiçbir sosyal devrim yoktur ki geçmişi olmasın.

Örneğin Atatürk’ün devrimlerinin kökleri Osmanlı döneminde aranmalıdır.

27 Mayıs Millî Devrim Derneği Genel Başkanı Hüseyin Avni Gürel’in bana verdiği bir sayfalık “Genç Osman’ın İlkeleri” başlıklı notu olduğu gibi aşağıya alıyorum:

+

Genç Osman’ın İlkeleri:

1. Yeniçeri ve Sipahi ocakları kaldırılıp yerine; Anadolu, Suriye, Mısır Türkleri ile Türkmenlerden oluşan bir ordu kurulacak.

2. Din adamı sınıfı devlet idaresinden uzaklaştırılacak Din Ocağı haline getirilecek.

3. Harem tasfiye edilecek. Saray gelenekleri değiştirilecek. Hanedan mensuplarının Türk ailelerinden nikahlı kız almaları yolu açılacak.

4. Fatih ve Kanunî yasaları yeni koşullara uygun olarak değiştirilecek.

5. Başkent, İstanbul’dan Anadolu’ya taşınacak. Gayr-i millî bir çevreden millî bir çevreye  dönüştürülecek.

6. Kıyafette yenilikler yapılacak. (Lamartin Osmanlı Tarihi. 2. Cilt. S. 608-692)

Genç Osman’ın;

Doğum tarihi                     : 1604

Padişah olduğu tarih        : 1618

Boğularak öldürülmesi     : 1622

+

Görüldüğü gibi Atatürk’ün devrimleri ile Genç Osman’ın düşünüp de gerçekleştiremediği ilkeler arasında ne kadar benzerlik vardır. Neredeyse aradan 400 yıl geçmiş. Halâ Genç Osman’ın ilkelerini yerleştirmeye çalışıyoruz.

Din adamı sınıfı neredeyse bütün devlet dairelerinde yönetici olmak üzere…

Tesettürlü hanımlardan neredeyse bir hanedan oluşturulmak üzere.

Fatih’in ve Kanunî’nin yasalarından da geriye; neredeyse, şeriat yasalarına dönüş özlemleri var.

Genç Osman; Başkentin Ankara olmasını istemiş; şimdi ise Başkent’in İstanbul olmasını isteyenler var. İlk adım olarak Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınması tartışmaları yapılıyor…

Bütün bunlara ek olarak kadınlarımızın özenmeye başladıkları giyim tarzında eskiye dönüş yasalaşmış durumda…

Görülüyor ki eskiye özlem bitmiş değil. Genç Osman’ı hacelete uğratarak öldürenlerin izinden gidenler neredeyse Atatürk’ü mezarında boğacaklar.

Hemen hemen devlet kurumlarının hepsini ele geçirmişler. Tamamen ele geçmeyen bir Ordu, Bir Üniversiteler, bir de Yargı mercileri kalmış. Onların da altı oyulmuş durumda…

Trend yeteri kadar aşağıya doğru gitmiş. Umarım bundan sonra trend yükselişe geçer…

Toplumun gelişmesi böyle inişli çıkışlıdır. Önemli olan; trend’in inişinde mi, çıkışında mı yer almak.

Toplumun gelişmesi bir toplumsal gelişimin birikimi sonucu olduğuna göre ne mutlu trendin yükselişinde yer olanlara…

Eren Bilge, 25.2.2008