Grafik Tasarımı

Grafik Tasarımı

 

Renklerin, şekillerin ve harflerin bir araya gelipte, bir de fotoğrafı koydun mu içlerine, ne nereye uygun gider diye belirlenmiş bir alan içinde tasarlayıp uygulayınca bunun adına “grafik tasarımı” deniyor. Bir de bunları bir araya getirecek bir konu olmalı ki, kimi zaman bir fikir ile ifade edilebilsin, kimi zaman da verilen bilgileri en net, en anlaşılır, en çarpıcı şekilde anlatılabilsin.

 

Grafik tasarımı günlük hayatımızda o kadar etkin ki, bir ürünü almak, onu satmak, bilgilenmek, yönlendirmek, hatta hatta eğitmek konusunda bile ilk planda yer almaktadır. Her an elimizin altında kullandığımız ya da tükettiğimiz birçok şey grafik tasarımı ürünüdür.

 

 

Grafik Sanatı aslında bir sanat dalı. Ama çoğu insan bunun sanat olduğunu bilmiyor. Bir yaratım süreci, bir ifade biçimi olduğunu azımsayarak her bilgisayarın başına oturup, var olan programları kullanabilyorsa, herkes tasarımcı oluyor. Kimileri “benim grafikçim” diyor, kimisi”grafiker” diyor, kimileri “bilgisayarcı” diyerek isimler yakıştırıyor, grafik tasarımı uygulayan kişinin adına. Olması gereken “grafik tasarımcı” ya da “grafik sanatçısı” tabi grafik sanatı adına ürünler verdiyse.

 

En büyük haksızlığı bir üniversiteye kapak atmak için uğraşıp, sonuçta bir yerlere giremeyen çoğu sanata yatkın olmayan gençlerin bir tanıdık yardımı ile bir fakülteye kapak atması oluyor. Ama ben buna inanmıyorum, inanasım gelmiyor. Sadece duyduklarım. Çünkü insan sırf bir diploma uğruna sevmediği, beceremediği bir bölümü, kendine meslek edinmemeli.

 

Günümüzde pek de bilinmemekte grafik tasarımı. Yeni tanıştığınız biri ile “mesleğiniz nedir” diye sorulduğunda, “grafik tasarımcıyım” dedikten sonra, soru işaretleri ile bakıldığından bir açıklama gereği duyuluyor. Basılı işlerin ön hazırlığı diye genel bir tanımlama yeterli gelmediğinden, en açıklayıcı biçime geçerek “afiş, kartvizit, broşür gibi basılı işlerin tasarımı” örneklemesi daha anlaşılır kılıyor bu mesleği.

 

Olabildiğince keyifli mesleklerden biri. İçerisinde yaratım var, bir konuyu görsele dönüştürmek var, bir fikri afişe, bir konuyu tek bir şekille ifade etmek var… Sanatı biçimlendirilen bir konu ile ifade etmek ve karşılığında geçim kaynağınız olan parayı almak, biraz uzakaştırıyor sanattan bence. Çünkü piyasada yapılan grafik tasarımı sadece ihtiyaca yönelik oluyor. Zaten her zaman geç kalındığı için işi talep eden taraf hep, “çok acele” ibaresi ile getirdiğinden belli bir tasarım süresi konmadan ilk olabilirliği düşünülerek, belki esinlenme adına daha önce yapılan birkaç çalışmayı kopyeleyerek ortaya kısıtlı zamanda işi çıkarabilmek, grafik tasarımını aslından çıkarıyor.

 

Onaltı yıllık meslek hayatımda, severek ve çok isteyerek seçtiğim grafik tasarımcılığı farklı iş yerlerinde uyguladım.  Şu anda bu kadar süre sonunda bilinçli ve başarı ile bu mesleği yaptığımı düşündüğümden ve geçen süreyi de dikkate alarak en olgun dönemin içerisinde olduğumu düşünüyorum.

 

En büyük zevki uyguladığım tasarımda başkalarının beğenisinden çok kendi beğendiğimde alabiliyorum. Eğer “tamam” diyebiliyorsam yaptığım tasarımdan haz alabiliyorum. Kaç meslekte vardır ki bu yaptığın işte haz almak. Şanslı mesleklerden biri olarak niteliyorum.

 

En yorucu kısmı her hangi bir işin müsteri tarafından biz grafik tasarımcılara aktarılırken yaşıyoruz. Kimi müşteriler, bir işi istiyorlar ama (bu afiş olsun, broşür olsun) bizim orada neyi vurgulayacağımızı bilmiyorlar. Biraz da müşterileri bilinçlendirmek gerekiyor. Sadece ne yaptıracağına karar vermeleri yetiyor onlara. Bu da yapılan işi çıkmaza sürüklüyor.

 

Dileğim bildiklerimi bilmek isteyenlere aktarmak bundan sonra… Kendim için de işin sanat boyutuna geçmek dileğim.

 

Yener Balta

19 Haziran 2006

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YENER BALTA

19 Mayıs 2006