46 CEHALET TAHSİL EDENLER…
Sinoplu İmam’ın şu sözlerini yazar Aslan Bulut aktarmış.
“Sinoplu Hoca, 30 yaşında olduğunu, imam-hatip ve ser’i ilimler tahsil ettiğini söylüyor. Adı Ramazan Özsarı. Kutlu Doğum Haftası için “Seni seviyorum ya Rasulallah, Ya Sen?” adlı bir kitap bastırmış. Kitap, İstanbul Bahçelievler’ deki birkaç cami hocası tarafından ve hediyesi bir liradan cemaate dağıtılıyor.
Söz Sinoplu Hoca’nın:
“Müzik dinliyorsan, çalgılı düğünlere gidiyorsan, Allah senden razı değildir. Çalgı dinlemek haramdır. Çalgı çaldığında iki şeytan gelir, dinleyenin omuzlarına biner ve hoplamaya başlar. Çalgı müzik dinlemek kişiyi zinaya götürür.”
Üç aşağı beş yukarı bütün bu din cahillerinin aktardıkları birbirini tutuyor. Öyle anlaşılıyor ki bunlar ilim tahsil etmiyorlar, cehalet tahsil ediyorlar. Cehalet tahsil ettikleri için söyledikleri birbirini tutuyor…
Şimdi 12.8.2008 tarihli Radikal gazetesinde çıkan “HIYAR” haberini okuyalım. Şu Ergenekon iddianamesi ve Kafkaslardaki savaş nedeniyle gerilmiş olan sinirlerimizi biraz sakinleştirelim. İşte haber. Eskimeden okuyalım…
“Hıyarın Fendi El Kaide’yi Yendi
BAĞDAT – Irak’ta Kaide’nin gündelik hayata saçma kurallar getirmesinin halkın desteğini kaybetmesine yol açtığı iddia edildi.
Anbar vilayetinden Sünni aşiret lideri Şeyh Hamid Hayyes; örgütün kadınlara, hıyar gibi belli şekli olan sebze ve meyveleri alma yasağı getirdiğini aktardı:
“Dişi keçileri kuyrukları havaya kalkık olduğundan mahremi gözüküyor gerekçesiyle öldürüyorlardı. Hıyarı erkek, domatesi dişi kabul ediyor, sadece erkeklerin hıyar almasına izin veriyorlardı.”
El Kaide’nin; ‘Hz. Muhammed döneminde yoktu’ diye dondurma satılmasını engellediğini, kozmetik satan yerleri bombaladığını belirten şeyh, saflarına geçmeyen bir ailenin 9 yaşındaki oğlunu koyun gibi kestiklerini belirtti. (Telegraph)” (Radikal, 12.8.2008)
Ocağınız bata sizin!.. Allah’ın hıyarından ne alıp veremediğiniz var…
Yüz yıl düşünsem hıyarın cinsel organı çağrıştırdığını akıl edemem. Öyle sanıyorum ki hiçbir kadın da hıyar alırken aklına cinsellikle ilgili bir düşünce gelmez. Hıyara benzeyen o denli çok sebze ve meyve var ki… saymakla bitmez. Örneğin muz’a ne diyeceksin?
El Kaide militanları hıyarı erkek; domatesi, dişi kabul ediyorlar. Domatesin neresi dişi bir türlü benzerlik kuramıyorum. Ya şu keçilerden ne alıp veremeyeceğiniz var?.. Bu zavallı keçileri kurşunlayanların muhakkak kafadan zoru var…
Gerek dişi gerek erkek, mahrem yerleri görünmeyen hayvan mı var? Ne zavallı insanlar bunlar…
Ya şu Peygamber zamanında yoktu diye dondurma yememek; ya şu kozmetik satan yerleri bombalamak şeytanın aklına bile gelmez.
Ben bunların yaptıklarını düşündükçe işin içinden çıkamıyorum. Bizim Sinoplu İmam; İstanbul camilerinde tanesini bir milyon liraya sattırdığı kitabında, bakın İslam diye ne satıyor yurttaşlarımıza:
“Eşek anırdığında euzü çekin, Allah’a sığının, zira eşek muhakkak şeytan görmüş de anırmıştır.
Kadınlarla birlikte oturma! Çünkü göz rahat durmaz, Efendimiz ” el’aynani tezniyani; iki göz zina eder ” buyurmaktadır.
“Sinoplu Hoca’nın algıladığı veya bildiği İslâm böyle bir şey! Fakat kitabını basan yayınevi var, dağıtan imamı var, okuru var!” diyor Aslan Bulut.
Evet bunların oyu ile iktidara gelen ve kendileri gibi düşünen siyasiler de var…
Yani şimdi bizim Sinoplu İmam Ramazan Özsarı ile Irak’taki El Kaide militanlarının ne farkı var. Al birini vur ötekine…
Dedim ya!.. Diyorum ya!.. Bunlar ilim tahsil etmiyorlar; bunlar, muhakkak ve muhakkak cehalet tahsil ediyorlar…
Eren Bilge, 13.8.2008