KIZMAK YOK

  1. ÇOCUKLARA KIYMAYALIM EFENDİLER!..

Yaz tatillerinde oyun çağındaki çocukların camilerin zeminindeki rutubetli odalara Kuran Kursu diye girişlerini gördükçe içim sızlıyor. Dönem boyunca ilkokula gitmişler. Şimdi dinlenmeyi hak etmişler. Parklarda oynamak, evlerde dinlenmek, alanlarda koşmak hakları…

Gel gör ki büyük çoğunluğu okullar tatil olunca Kuran Kursları’na koşuyor.

Şu kız çocuklarını başörtüsüne boğmak ne? Koşul mu Kuran Kursu’na giden öğrencilerin başörtüsü takmaları? Ergen de değil bu kız çocukları başörtüsüne boğularak; “Dikkat et, sen kızsın! “diye aşağılanmak mı isteniyor?…

Usumun alamadığı bir şey var. Analar babalar körpecik çocuklarını niçin Kuran Kursu’na gönderiyor? Eğer amaçları sevap kazanmaksa kendileri niçin gitmiyor? Kolay mı Arapçayı okumak? Buna okuyup öğrenmek de diyemeyiz ya… Ezbere dayanan bir öğretim sık sık yinelenmezse unutulur gider. Nitekim de öyle oluyor. Öğrenme ezbere dayandığı için unutulup gidiyor. Unutulacak bir şeyi niçin öğretirler bilmem ki… Yazık değil mi bu çocuklarımıza?

Sonra bakıyorum, bu Kuran Kursları’na gidenlerin çoğu orta halli, fakir fukara çocukları. Varlıklıların çocukları yok denecek kadar az bunlar arasında. Eğer Kuran Kursu’ndan mezun olmak ekonomik, dinsel bir çıkar sağlamış olsa idi, varlıklılar buna da el atarlardı… Eğer Kuran Kursu’na gitmekte bir yarar sağlanmış olsaydı bunu varlıklılar daha iyi değerlendirirdi.

Küçük çocuklarımız, şimdi Arapça Kuran okuyorlar. Tatil bitince okullarına dönecekler. Latin harflerinden Türkçe okumaya başlayacaklar. Arapçanın, Latincenin zıtlığı nedeniyle çatışma içine düşecekler.

Beyler, çocuklarımıza kıymayalım…

Zor olan şeyi çocuklarımıza yüklemeyelim…

Eğer Arapça okumak kolaysa, sevapsa, bir de bir de siz deneyin beyler!..

Gaziantep, Özgür Gaziantep, 21 Eylül 1986

  1. KAÇINIYORLAR